in

Freelance Çalışmaya Nasıl Başlarım? Kendi Hikayem

Her halde yeni mezun, sektörden yılmış tasarımcıların şu dönemde en çok merak ettikleri konu bu. Özellikle artık her yerde dolar kazanmak konuşuluyorken Freelance grafik tasarımcılık giderek popülerleşiyor. Aksi takdirde yaratıcılık barındıran işlerde, işi düşünmeye vakit kalmayacak. Kafamız artık o kadar gündemle ve gelecek kaygısıyla meşgul ki, bir işi yaparken bile kim bilir kaç defa gündem haberlerine maruz kalıyoruz. Genelde kafa dağıtmak için çıktığım park yürüyüşlerinde, market alışverişlerinde, arkadaş sohbetlerinde, ev yemek yerken bile konuştuğumuz tek konu malum ülke gündemi. Hatta şu an bile Freelance çalışmayı anlatacakken yine bir kaç dakikamızı çalmayı başardı. 🙂 

Neyse daha fazla buna izin vermeyelim konumuza dönelim. Uzun yıllardır freelance bir çalışan olarak yolumuzun pek kolay olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Fakat kişinin öz disiplinine ve hayat tecrübesine göre süreçleri farklı yaşayacağını söyleyebilirim. 

Hepimizin bir şeye başlarken ki yaptığı en büyük hata bir türlü başlayamamak. Tam başlayacakken kendimize bir şekilde engeller bulmayı başarıyoruz. 

-Şu eğitimi de izledikten sonra başlarım.

-Şu kitabı da bitirdikten sonra ben tamamım. Sonra beni kimse tutamaz. 

Gibi bir çok bahaneyi bir şeye başlarken kendimize engel olarak kullanıyoruz. Fakat kendi tecrübelerimden yola çıkarak şunu söyleyebilirim ki en iyi çalışan yöntem üreterek öğrenilen yöntem. Sürekli tüketip sonra üretmeye çalışmak bünyeyi hantallaştırıyor. Yani öğrendiklerimizi hemen hayata geçirmediğimiz takdirde bilgi obezi olabiliyoruz. Tabi ki sonrasında ağırlıktan hareket edemez oluyoruz. 

Kendimde bunu fark ettiğim anda öğrenmeye ara verip aklımda kilerle bir sonuç üretmeye çalışıyorum. Ve bunun bir çok konu da faydasını gördüm. Belki de şu an bir serbest çalışan olmamı buna borçluyum. Belki de değil kesin. 🙂 

Freelance çalışmak istiyorsak ilk olarak yapmamız gereken şey görünür elle tutulur sonuçlarımızın olması. Yani şunu demek istiyorum, kendinizi bir mağaza gibi düşünün hatta buna sanal mağaza diyelim, insanların gelip mağazanızı gezip raflarda ürünler görmesi gerekiyor. İsterseniz bu gizli bir mağazada olabilir. Önemli olan gösterecek ürünlerinizin olması. İyi veya kötü gösterecek mutlaka bir şeylerin olması gerekli. Bir web sitesi, bir portföy, sosyal medya hesapları, linkedin, behance gibi bir çok seçenekten en az 3 tanesinin aktif olmasını öneriyorum. Zaten bunları aktif etmeye çalışırken bir çok konuya da hakim olacaksınız. Ve iş hayatınızda da bu bilgileri yine paraya dönüştüreceksiniz. 

Mağazamızın raflarını doldurduktan sonra ikinci aşama kendimizi tanıtma var. Bunun içinde sosyal medya üzerinde yaptığınız işlerle ilgili aktif olabilmek önemli. İnsanlar bir şekilde sizin ne yaptığınızı bilmeli. Eğer tecrübe geliştirmek istiyorsanız yakınlarınızın veya sevdiğiniz, beğendiğiniz markaların işlerini yapmaktan çekinmeyin. Grafik tasarım sektörüne yeni girdiyseniz para yüzünden iş çevirmenizi pek önermem. Tabi ki hakkınızı her zaman savunun ama gelişim sürecinde olduğunuzu da unutmayın. 

İsteseniz de istemeseniz de zaten bir şekilde haksızlığa uğrayacaksınız. 🙂 Negatif durumların hayatınızı ele geçirmesine izin vermeyin. Önceden müşterilerimle çok fazla mücadele verirdim ve sürekli yıpranırdım. Artık konunun biraz uzayacağını düşünüyorsam bir şekilde konuyu kapatıp akışıma dönmek istiyorum. 

Artık mağazamızın raflarını doldurduk diyelim. Tanıtımı da kendi çevremizden başlayarak yapmaya başladık. Bu tecrübe seviyemizin biraz kıpırdamaya başladığı anlamına gelir. Artık Freelancer platformlarını da değerlendirme vakti gelmiş demektir. Türkiye’de ön onay olmadan başlayabileceğiniz bir çok platform var. En yaygını bionluk olması gerekli. Platformlarla ilgili çok fazla detaya girmeyeceğim. Bunu bir video ile anlatacağım. O zaman buraya da eklerim. Bu sitelerde profil oluşturup yapabileceğimiz işlerle ilgili bir ilan ve portföy paylaşmak hiç ummadığınız şekilde sonuçlar verebilir. Çünkü ben tam olarak bunu yaşadım. Önemli olan tecrübe kazanmak diyerek rakamlara takılmadan müşteriye tasarım üreterek öğrenme ve tecrübe sürecini geçirdim. Normalde kurslara tonla para veririz ama gerçek deneyimi alma şansımız yoktur. Fakat burada üstüne para alarak öğrenme sürecimizi geliştiriyoruz. 

Şimdi gelelim İngilizce konusunda. Her Türk gencinin korkulu rüyası İngilizceyi elimizde bu kadar olanak varken artık gözümüzde büyütmeyi bırakmalıyız. Halen doğru dürüst İngilizce konuşan birisi değilim fakat google translate kullanabiliyorum. 🙂 Çünkü tecrübemiz arttıkça asıl amacımız global pazar olmalı. Bu konuda çok fazla freelance platform var. Benim denediğim ve kesin sonuç aldığım Fiverr platformu var. Bununla ilgili bir videoda hazırlamıştım. Buradan izleyebilirsiniz. 

Freelancer olmak gerçek uzun ve kişisel bir süreç. Bundan sonra ki yazılarımda freelancer olarak şirket kurmak ve diğer detay konularına değinmeye çalışacağım. Sonra ki yazılar da ve videolar da görüşürüz. 🙂 

ADOBE Programları Nasıl ÜCRETSİZ Kullanılır? Aynı Zamanda DOLAR

Adobe Stock ile Dolar Kazanmak – Profil Oluşturma ve Vergilendir